18 Kasım 2014 Salı

Afrika köle ticaretinin kaynakları

Afrika’dan Osmanlı topraklarına gelen köleler başlıca üç yöntemle köleleştiriliyorlardı. Savaşlarda tutsak alma yoluyla, akınlar ve kaçırma yoluyla birde satın alma yoluyla. Özellikle Orta Afrika ve Etiyopya’daki yerel savaşlar, kadın ve erkek büyük sayıdaki esirleri pazara yöneltmekteydi. Kölelik kıtanın içlerindeki Afrika kabileleri arasında yerleşmiş bir kurumdu ve savaşta tutsaklık yoluyla köle edinimi yaygındı; Afrikalıların köle olarak dış dünyaya ulaşmalarından çok önceki durumda buydu. Etiyopya’nın güney ve batı bölgelerindeki sürekli savaş Galla ve Sidama kökenli pek çok köle sağlamaktaydı. Bu bölgelerin 19. yüzyılın ilk yarısında Avrupa ve Osmanlı tüccarlarına açılması, köle ihracatına köle sağlayan toprakların ekonomisinde önemli bir kalem haline getirmişti. Savaş köle talebini karşılayamadığında pazarları beslemek için köle akınları düzenleniyordu. 1850’lerin sonunda kuzey pazarlarına köle sağlamak amacıyla Trablus vilayetinden Kavar ve A’ir yörelerine hala akınlar düzenleniyordu. Savana krallarının aracıları olarak hareket eden Tuaregler ve yarı kabilevi krallıklar, akın yapmayı ve köle yakalamayı düzenli bir iş haline getirmişlerdi ve kurbanlarıyla karmaşık bir ticari sistemi beslemekteydiler. Yukarı Nil, Bahr al-Ghazal ve Beyaz Nil bölgelerinde bulunan Avrupa ve Osmanlı fildişi tüccarlarının faaliyetleri, 1850’lerde kısa sürede büyük bir köle akını ve ticareti operasyonuna dönüşmüştü. Zariba denilen tüccar kamplarının yapısı ve saldırgan ticaret yöntemleri çok geçmeden yoğun köle ticaretiyle karşılanan bir köle emeği ve köle taburları talebi yarattı. Akınlar çoğu Osmanlı tebaası olan “kuzeyli tüccarlar” yani Suriyeli, Mısırlı ve Kuzey Sudanlı tüccarlarla yönetilmekteydi. Birçok Afrika toplumunda, kıtlık dönemlerinde, çocuk ve yetişkinler tahıl ile takas edilmekte, borcunu ödeyemeyenler veya bir cinayetten suçlu bulunanlar köle olarak satılmaktaydı. Etiyopya, Gala ve Sidama hükümdarları, beyliklerinde seçkinlerin tükettiği ithal malları giderinin bir kısmını, kendi tebaalarını düzenli olarak satarak karşılıyorlardı. Burada da küçük suçlar ve vergi ödeyememek, sık sık suçluların köle olarak satılmalarıyla sonuçlanıyordu. Bazen çocuklar vergi yerine alınıyor veya kıtlık dönemlerinde aileleri tarafından satılıyordu.[1]




[1] Toledeno,  age, s:15

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder