21.01.2011, Cuma günü, saat 06:30’da
İzmir’den Mustafa Olpak, Ahmet Yürür ve Fatmagül Kırcı yola çıkıldı. Saat
12:00’ye yakın Burdur Müzesine ulaşıldı. Ankara’dan gelen Antropoloji ekibi ve
Burdur Müze Müdürü ile tanıştık. Proje üzerinde ilk konuşmalar burada
yapıldı.Burdur Müzesinde bu günlerde “Anadolu Çalgıları” sergisi var. Ne yazık
ki gezmek için zamanımız kalmadı. Burdur müze müdürü, H. Ali Ekinci, bu
bölgenin ekonomik karakteri hakkında bilgi verdi. Antalya’ya 60 km uzaklıkta olan
ve Antalya’nın Perge ilçesine komşu olan Bucak ilçesinin eski gelir
kaynaklarından birisinin de kerestecilik olduğundan söz edildi. Bu bölgede
“tahtacılar” bu işi yürütmüşler. Akdeniz limanlarına yakın olan bu bölgeden
sağlanan kerestelerin, günümüzde dahi Orta Doğu ülkelerine ve Mısır’a ihraç
edildiğini öğrendik. Bu bizi, XIX. Yüzyıl köle ticareti hattı hakkındaki
gelişmelerle bağlantılı bir yapı olabilir mi(?), sorusuna yöneltti Çünkü
Osmanlı Köle ticaretinin ayaklarından birisinin de Mısır’a ve Hicaz’a , küçük
tekneler aracılığıyla yapılan ticaretin oluşturduğu, hem E. Toledano hem de
Hakan Erdem tarafından belirtilmiştir. Küçük çaplı ticaret olarak nitelenen bu
yapıda Akdeniz Limanlarından Mısır’a ve Hicaz’a
kereste götüren teknelerin dönüşte köle Pazarlarından aldıkları siyah
kölelerle birlikte geri döndükleri alışılmış durumlardan biriydi. Bu ticaretin
bir parçası olarak Bucak’taki orman ve tahtacılar faktörüne, en azından
kerestelerin sağlandığı bölgelerden biri olarak nitelenebilir. Geçmişten günümüze
“köle mezarlığı” adıyla bilinene araştırma konumuzun, üzerinde durulup,
araştırılacak meselelerinden birini de bu yapı oluşturabilir.
Burdur Müze Müdürlüğü görevinden önce
Anamur’da çalıştığını belirten Ali Ekinci, burada “ Arap Ali” lakaplı kişiyle
görüşmemizi tavsiye etti. Aile mesleği olarak bu tip ticareti sürdürdükleri ve
günümüzde de benzer şekilde balıkçılık ve teknelerle yapılan küçük ticaret
hakkında görüşülecek kaynak kişi olarak ve yine Anamur yöresinde yaşayan Afrika
kökenlilere ( Araplara) ulaşmak için bağlantı kurulacak isim olarak not
edilmiştir. Kendisine müze müdürü aracılığı ile ulaşılacaktır.
Cumhuriyet dönemine kadar “Oğuzhan” olarak adlandırılan Bucak ilçesinin,
kervan yolları üzerinde bulunması da Hac yoluyla veya Hicaz’a gidip gelen
memurlar yoluyla yapılan küçük ölçekli köle ticareti hattı üzerinde bulunması
da değerlendirilecek diğer meselelerden biri olarak not edildi.
Burdur ve çevresi göç alma özelliğini
günümüzde de sürdürüyor. Mübadele döneminde bu bölgeye Selanikli ve Giritli
göçmenlerde yerleştirilmiş. Bu nüfusla birlikte de Afrika kökenliler,
Ayvalık’ta görüldüğü gibi, taşınmış olabilir.
Burdur’a 40 km uzaklıktaki Bucak ilçesine
öğle yemeğinden sonra gidildi. Saat 14:00-14:30 arası Bucak Belediyesinde
ağırlandık. Burada ki gezimizde Belediye Basın Sözcüsü ve Bucak tarihi ile
ilgili araştırma yapmış olan Hasan bey bize eşlik etti. İlköğretim öğretmeni
olan Hasan beyin belirttiğine göre Bucak’ta daha önce bir inceleme- araştırma
çalışması hiç yapılmamış. Kendisinin yaptığı çalışmaların sonucunu “
Oğuzhan’dan Bucağa” adlı bir kitapta toplamış. Köle Mezarlığının varlığından da
söz ettiği çalışmasında Selçuklu dönemine ait bir mezarlığı da rastladığını
söylüyor. Ancak ne yazık ki buraların fotoğraflarını çekememiş ve bugün bu
sahalar yıkılıp yerine depolar yapılmış. Selçuklu dönemine ait mezarlık
korunamamış.
Bucak Köle Mezarlığı olarak adlandırılan alanda ise yakın tarihte bir
yangın çıkmış. Yangın sonrası alan koruma altına alınmış. Yangından etkilenen
alandan kepçeyle temizleme çalışması yapılmış ve etrafı çevrilmiş. Bu çalışma
esnasında kemiklere rastlanmadığı, kazının yüzeysel yapıldığı söyleniyor. Sözü
edilen köle mezarlığı oldukça geniş bir alan. Antropoloji ekibi de bu alanda
ortalama 1000- 1500 civarında mezar olabileceğini belirtti. İlk izlenimlere
göre çeşitli ebattaki ( küçüklü, büyüklü, şekilsiz, bazıları üzerinde işaret
barındıran şekiller var, ortasından bir parça çıkarılmış vb.) ve farklılıktaki
mezar taşları “Müslüman mezarlığı” görünümünde. Mezarlığın yeni gömülere de
açık olması bu durumu doğruluyor. Mezarlık alanını bir dere ikiye ayırıyor.
Küçük bir köprüyle geçilen diğer alanda daha geniş bir bölüm ve yangından
etkilenmediği için kepçe girmemiş alan bulunuyor. Antropoloji ekibi başkanı
Yılmaz hocaya göre kazı yapılmasına değer bir alan. Mezarlığın tamamının
kazılması yerine farklı bölgelerinden 3,4 alanda kazıların yürütülerek
çalışılabileceğini belirtti. Doğal olarak, ancak bu kazılar sonucunda
ulaşılabilecek kemikler üzerinde yapılacak olan analizlerle farklı sonuçlara
ulaşılabileceğini ve bu şekilde beslenme alışkanlıkları, hastalıkları veya
ırklarıyla ilgili verilere ulaşılabileceğini belertti. buradakilerin tamamın
köle yahut Afrikalı olabileceğinin uzak bir ihtimal olduğu belirtilse de
mezarlığın bir yada iki kat altında Roma- Bizans dönemi mezarlığına
ulaşılabileceği üzerinde de durulmuştur. Benzer çalışmaların varlığından söz
eden Yılmaz hoca eski Bizans mezarlıklarının üzerinde Müslüman mezarlığının
olabileceğini, çünkü mezarlık alanlarının verimsiz alanlar üzerine kurulduğu ve
benzeri gerekçelerle bu örneklere rastlanabileceğini öne sürüyor. Benzer bir
durumda “köle mezarlığı” adının Bizans döneminden beri kullanıldığı ve
taşındığı varsayımı da ortaya çıkabilir. Ayrıca Perge’de Roma dönemine ait bir
Afrikalı köle mezarlığın bulunmuş olması bu düşüncenin ortaya çıkmasına neden
oldu. Ancak bu bölgede yaşayan Afrika kökenlilerin bulunması, ilk etapta 10
haneyle görüşülmüş olması farklı sonuçlara da ulaşılabileceğini gösteriyor.
Disiplinler arası yürütülecek olan bu tip bir çalışmanın verimli sonuçlara
ulaşacağı ve yeni çalışmalarla devamlılığı ayrı bir deneyim olacaktır.
Bucak Belediyesinde yaptığımız
değerlendirme toplantısında, somut olarak yapılacak çalışma esnasında
karşılaşılabilecek olası sorunlar üzerinde durulmuştur. Kalacak yer ve yemek
için, Belediye Mehmet Akif Ersoy üniversitesinin yurdunun kullanılabileceği ve
kazı esnasında halkın tepkisinin çekilmemesi konusunda da kamuoyunun
bilgilendirilmesi yerel çalışmalar tarafından yürütülebileceği belirtilmiştir.
Kazıların başlamasından önce yerel TV.’de programlar, reklamlar
düzenleyebileceklerini söylediler. Bu konu hakkında Belediyenin kesin kararı ve
programının hazırlanması üzerinde durulmuş ve projenin diğer adımlarının daha
sonra planlanması üzerine karar verilmiştir.
Çok enteresan bir konu.
YanıtlaSilBen Bodrum Dirmil mahallesinde oturuyorum,evime yakın bir sanayi sitesi var,geniş bir alan,eskiden''ARAP MEZARLIĞI'' deniyormuş ,internette araştırırken GEORGE E.BEAN isimli meşhur arkeolog-epigrafın arşivine ulaştım .burada 1950lerde çektiği bazı fotoğrafların altında arap mezarlığı diyor.Belki bu mezarlıkta bir köle mezarlığı idi?
böyle konularda araştırma yaptığınız için kendi adıma
teşekkür ederim
Çok kıymetli yorumunuz ve verdiğiniz bilgi için çok teşekkür ederim. İzmir’de Afro Türkler derneğiyle birlikte çalışıyoruz.İzmir’ de de Balçova tarafında bir Araplar mezarlığı olduğunu duymuştum. Bu başlık da aslında başlıbaşına çalışılmaya değer bir konu.
Sil