23 Kasım 2014 Pazar

Kervan yolculuğu

   Kölelerin Afrika’daki evlerinden başlayan yolculuklarının ilk kısmı karayolu kervanlarıyla yapılıyordu. Kervan yolculuğu, yolculuğun en zor bölümüydü ve Osmanlı topraklarına giden uzun yolda en çok yaşam kaybı da bu aşamada olmaktaydı. Çad Gölü çevresindeki köle devşirilen bölgelerden, başlıca Vaday, Bornu,  Bagirmi’den Akdeniz kıyısına dek yürüyüş yaklaşık üç ay almaktaydı. Kervanlar haziranda başlayan yağmurlu mevsimden önce iç bölgelere varmak için, Trablus vilayetinden genellikle mart- ekim ayları arasında yola çıkmaktaydılar. İç bölgeleri Trablus vilayeti sınırındaki tüccar kasabalarına bağlayan kervanlar çoğunlukla Tuareg ve Tibu kervancılarca yönetilmekteydi. Küçük kervanlar uzun ve zahmetli yolculuğa kalkışamayacakları için, Sahrayı geçen kervanlar ya büyük ya da çok büyüktüler. Çöl yolculuğu süresince koşullar çok ağırdı. Hemen tüm raporlarda uzun yürüyüş saatlerinden, bazıları kölelerin zincirlendiğinden, inatçılık veya kervana ayak uyduramamaktan dolayı verilen ağır cezalardan ve sürekli olarak kurumuş bir kuyuya ulaşma korkusundan bahsetmektedir. Kervanların çoğu Trablus’tan on sekiz günlük uzaklıkta olan Gat’a gidiyorlardı. Orada kervanlar satılıyor ve yeni kervanlar oluşturuluyordu. Bazen kervanlar Akdeniz’in sahil kasabalarından gelen Osmanlı tüccarlarıyla karşılaşmak için Murzuk ve Gademes’e dek gidiyorlardı. 19.  Yüzyılın son çeyreğinde, esirciler kölelerin çoğunu Bingazi’ye sekiz günlük Calo’ya getirip satıyor ve yetkililer fark etmesinden diye küçük gruplar hailinde kasabaya yürüyorlardı. Bu aşamada ticaret, ya taşra talebini karşılayan yerel köle satıcılarının ya da kuzeydoğu Akdeniz’e ihracat yapan tüccarın eline geçiyordu.[1]



[1] Toledano, age,  s:25-26-27

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder