14 Kasım 2014 Cuma

1869-1879 arası Afrika köle ticaretinin hacmi tahminleri

   19. yüzyılda oluşan tarımdaki bu iş gücü açığı sorunun çözümü için toprak sahiplerinin ellerinde bir diğer çözüm yolu daha vardı. Bu tarlalarda köle çalıştırmak yöntemiydi. Afrikalı kadın köleler evlerde halayık ve hizmetçi olarak kullanılıyorlardı. Afrikalı erkek köleler ise evlerde hizmet amacıyla değil sahiplerine para kazandırmaları için kullanılıyordu. Batı Anadolu’ya satılmak üzere getirilen kölelerden çoğu önce kıyıya yakın adalara çıkarılıyor ve uzun deniz yolculuğunun yorgunluğunu gidermeleri için “besiye çekiliyorlardı”. Pazarda iyi bir fiyat getirecek görünüşe kavuştukları zamanda göze çarpmayan küçük kayıklarla İzmir yakınlarına çıkartılıp satılmak üzere içerilere gönderiliyordu. Bazılarının Antalya yakınlarında karaya çıkartılıp oradan içerlere gönderildiği de oluyordu. Arada sırada güpegündüz İzmir limanına bile çıkarılan kölelerin azat edilmelerini sağlamak üzere İngiltere konsolosluğunun iki kavası limanda sürekli olarak gözcülük yapmakla görevlendirilmişti. Ancak, önce adalara, sonra kıyıya veya Antalya yoluyla getirilen köleleri, konsolosluk kavasları bulamıyor ve köle ticareti sürüp gidiyordu. Konsoloslar bu kölelerle ilgili bilgi edinmelerine rağmen ayrıntıları saptayamıyor ve köle tüccarlarını yetkililere şikâyet edemiyorlardı. Örneğin, 1869 yılı Temmuz ayında Aydın ve Tire’de çok sayıda kölenin satışa çıkarıldığını öğrenen İngiliz konsolosluğu elinde kanıt olmadığı için valiye başvuramadığını bildiriyordu. Her yıl Batı Anadolu’ya getirilen kölelerin %10’unun konsolosların şikâyeti üzerine azat edildikleri tahmin ediliyor. 1869 ile 1879 yılları arasında bu şekilde azat edilenler üzerinden yapılan hesaplamayla, Batı Anadolu’da 13.500 kadar kölenin tarlalarda çalıştırılmak üzere satıldığı ortaya çıkar.[1]
   Osmanlı İmparatorluğuna yönelik Afrikalı köle ticareti hacmi tahminleri, Mısır’ın iç ticareti dışarıda bırakılırsa yılda, 11.000 ile 13.000 civarındaydı. 19. yüzyılın üçüncü çeyreğinde doruk noktasına ulaştığı tahmin edilen köle ticaretinde, Trablus vilayetinden yapılan ihracat yıllık muhtemelen 2000 köle civarındaydı, Kızıldeniz ve Basra körfezindeki Osmanlı Limanlarına yapılan ithalat 4000-5000’i Hicaz ve Yemen’e kalanı Basra Körfezine gitmek üzere yılda yaklaşık 7000 köleden oluşmaktaydı. Mısır’dan yapılan ihracatın yılda 1000-2000 köleye ulaşması mümkündür. [2] Bunun bir sonucu olarak Osmanlı toplumun da, Çerkez göçüyle de birlikte siyah köle ticaretinin doruk noktasına çıktığı bir dönemle çakışmış olmasıyla birlikte, kölelik kurumu 19. yüzyılın üçüncü çeyreğinde geç bir canlanma yaşadı ve yine aynı yüzyılın son çeyreğinde başlayıp 20. yüzyılın ilk on beş, yirmi yılına dek süren dönemde kesin olarak küçülerek sonunda ortadan kalktı.[3]



[1]  Kurmuş, Orhan,  age, s:76,77 
[2] Toledeno, age, s:76
[3] Erdem, Hakan, age, s:80

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder