5 Şubat 2015 Perşembe

Yasaklara rağmen köle ticaretindeki artışın sebebi: İş gücü açığı, savaşlarda heba olan tarım çalışanları...

   Tanzimat dönemi ve sonrası dâhilinde Afrika köle ticaretinin göstermiş olduğu yükseliş eğiliminin yanı sıra bu dönem de köleliğin kaldırılmasına yönelik hareketleri izlemeye çalıştık. Bu dönemin bizi ilgilendiren diğer bir konusu ise Batı Anadolu’ya gelen kölelerin hangi alanlarda değerlendirildiği meselesidir. Bu açıdan 1840’larla 1870’ler arasındaki dönem, kapitalist dünya ekonomisi ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkilerin gelişim tarihi açısından önemli bir örnektir.  Osmanlı ihracatının artış hızı ilk ve tek kez yalnızca bu dönemde ithalatınkini aşmıştır. Aynı yıllarda Batı Anadolu’da, İmparatorluğun en önemli ihracat limanı ve önde gelen ihraç ürünlerinin yetiştirildiği bölgedeki işgücü hareketlerini takibi, bizim meselemizi çözümlememizde önem taşımaktadır.[1]
   Batı Anadolu tarımında kapitalizmin gelişme süreci ve Karaosmanoğluları gibi uçsuz bucaksız topraklara sahip ailelerin topraklarını ortakçılık veya yarıcılık ile işleyen veya kendi küçük tarlalarında çalışan mülk sahibi köylülerin topraklarından atılma ve mülksüzleştirilme sürecidir. Batı Anadolu’da feodal toprakların el değiştirerek özel mülk haline gelmesini sağlayan en önemli faktörlerden biri olan kırsal nüfus azalması olayı, uzun yıllar süren savaşların bir sonucu bölgenin genç insanlarını yutması sonucu meydana geldi. Aydın Vilayeti 1853 yılında Kırım savaşına 45.000 asker gönderdi. Gidenlerin çok azı geri döndü ve dönenlerde sakat veya hasta oldukları için çalışacak durumda değildiler. 1877 Rus savaşı için cepheye giden Egelilerin sayısının ise 100.000 dolayında olduğu sanılıyor. Bundan kısa bir süre sonra 1880 yılı Kasım ayında 6000 asker Rumeli’ye gönderildi. Ertesi yılın Şubat ayında ise gene Rumeli’ye 18.000 asker daha gönderildi. 1885 yılında Selanik’e gönderilen 90.079 askerden sadece 15.734’ü geri dönebildi. 1891ve 1896 yılları arasında Girit’e ve Yemen’e giden 27.934 askerin 23.704’ü cephede kaldı. 1897 Yunan savaşında 17.00 Egeli askerin şehit olduğu tahmin ediliyor. Böylece yarım yüzyıldan az bir süre içinde Batı Anadolu bölgesindeki savaş zayiatının 200.000’den az olmadığı anlaşılıyor. Büyük çoğunluğunu köylülerin oluşturduğundan kuşku olmayan kayıpların tarımda dar boğazlar yarattığını söyleyebiliriz.[2]



[1] Kasaba, Reşat;  Osmanlı İmparatorluğu ve Dünya Ekonomisi, çev: Kudret Emiroğlu, belge yay. birinci baskı, Ekim 1993,s:75
[2] Kurmuş, Orhan, age, s:74,75

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder