22 Aralık 2014 Pazartesi

Köle pazarlarının kapatılma süreci

   İngilizler, Osmanlı topraklarında kölelik ve köle ticaretine karşı “bir şekilde” harekete geçmesi için Osmanlı yönetimine ilk kez 1840’ta baskı yaptı. Dışişleri Bakanı Lord Palmerston, İngiltere’nin İstanbul büyükelçisi Lord Ponsonby’ye, aynı yılın Ağustos ve Kasım aylarında olmak üzere iki kez bu doğrultuda talimat göndermişti. Osmanlıların bu talimata uymayı kabul etmemeleriyle, daha doğrusu bu diplomatik girişimler karşısında kayıtsız kalmalarıyla, İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğunda kölelik ve köle ticaretine müdahalelerinin başlangıç aşaması kapanmış oldu.[1]Bu konudaki asıl tartışma ise İngiliz- Osmanlı dış politikasının hassas dengeleri üzerine ve Osmanlı köleliğin İngiliz kamuoyundaki algılanışı ve Osmanlı köleliğin yapısına ilişkin konularda değerlendirilmektedir.[2]
   Sultan Abdülmecid, 11 Aralık 1846’da Meclis-i Hass’ın tavsiyelerini kabul etti ve Bağdat Valisine, Basra Körfezindeki Osmanlı Limanlarına yapılan köle ticaretinin yasaklanması talimatının gönderilmesini emretti. Kapudan Paşa’ya yasağı uygulamak için bölgeye bazı gemiler gönderilmesi emri verildi; hariciye nazırına, İngiliz Büyükelçiliğinin “yatıştırılması ve razı edilmesi” söylendi.[3] 28 Aralık 1846 tarihinde Sultan Abdülmecid’in emriyle İstanbul Esir pazarı kapatıldı. Resmi vakanüvis Ahmet Lütfi’ye göre buranın kapatılması fikri sultandan çıkmıştı. Sultan, Sadaret’te “önemli ıslahat” ve “yargı sistemi” konularının tartışıldığı bir sırada araya girmiş ve hazır bulunanlara İstanbul esir pazarındaki “bazı sorunlardan” haberdar olduğunu, şeri ve insani ilkelerle bağdaşmayan böyle bir durumun sürdürülmesine izin verilemeyeceğini söylemişti.[4] Bundan sonraki süreçte İngilizlerin öncelikle Afrika köle ticaretinin önlenmesine karşı olan baskıları daha da artacak, Çerkez ve Gürcü köle ticaretinin önlenmesi ise daha rahat bir seyir izleyecektir. 1857’de Islahat fermanının ardından Afrikalı köle ticareti tümüyle yasaklanacaktır. II. Abdülhamit döneminde de bu konu gündemden düşmeyecek hatta 1877 yılında 1857 fermanı yenilenecektir. Ancak köleliğin tamamen kaldırılması söz konusu olmadığı için ki en fazla köle sahibi olanların saray ve saray çevresinin olması da belirtilebilir, köle ticaretine yönelik yasaklamaların pek bir etkisi olmayacaktır. Bu ticareti devam ettiren esirciler ise yasağı delmek için pek çok yol bulmaya devam edeceklerdir. [5]




[1] Erdem, Hakan; age, s:92, s: lxxxv-xcvi


[2] Toledano,  s:77-104, Hakan Erdem, s: 92- 123
[3] Toledeno,  age, s:85
[4] Erdem, Hakan; age, s: 124
[5] Erdem, Hakan; age, s:159- 166

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder