Buharlı gemilerle yapılan ticaret ise tüm yakalanma
risklerine rağmen devam ediyordu. 1869’da Süveyş kanalının açılmasıyla ve Yemen
ile kuzeydoğu Akdeniz limanları arasında Hicaz aracılığıyla düzenli buharlı
gemi seferleri konması, köle ticareti için büyük fırsatlar yarattı. Bu yolda
çalışan başlıca şirketler, hükümet denetimindeki Osmanlı Mahsuse, Hıdiv’in
şirketi Aziziye ve Avusturya şirketi Lloyd’du. Aziziye ve Lloyd’un Arap
vilayetlerine asker götürüp getirmek konusunda Babıâli ile anlaşmaları vardı.
Hicaz ve Yemen’de üslenen askeri ve idari personel, düzenli olarak İstanbul ve
İzmir’e yönelik küçük ölçekte ticaret yapıyorlardı. Bu gemilere köleler
bindirildiklerinde ellerinde azat belgeleri oluyor ancak kıyıya indiklerinde bu
belgeler toplanıyor ve imha ediliyordu.[1]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder