13 Kasım 2022 Pazar

Siyahlara Bakış-3

 


Tarihçiler, bütün bunları Osmanlı klasik dönem Afrika köleciliği olarak adlandırıyor, ancak 19. yüzyılın ilk çeyreğinden sonra felaket bir artış oluyor Afrika’dan getirilen kölelerin sayısında. Tarihçiler buna patlama diyor. Bu konuyu çalışan tarihçiler; Toledano, Osmanlı’da köleliğin sonunu, çalışan Hakan Erdem ve Emperyalizmin Osmanlıya Girişi’ni yazan Orhan Kurmuş,  bu gelen nüfusla ilgili tahmini rakamları söylüyor. Sonra,  Toledano 1825 yılından sonra her bir yıl en az 11.000 ile en çok 13.000 Afrikalı Osmanlı topraklarına getirildiğini söylüyor. Hakan Erdem ise aynı rakamları vererek, 1845 yılından sonra tedrici bir azalma olduğunu belirtiyor. Orhan Kurmuş ise kölelik karşıtı derneklerin çalışmaları ve İngiliz konsolosluğunun raporlarında yer alan azatlıların  sayısından yola çıkarak aynı rakamlara ulaşıyor. Kısacası , 19. yüzyılda Osmanlı topraklarına getirilen Afrikalıların sayısının,  1.300.000 kişi olduğu söyleniyor. Biz de onların torunlarıyız.




Mustafa Olpak’ın dernekleşme çabasının ilk somut ürünlerinden biri olan Sessiz bir Geçmişten Sesler projesi en az beş kuşak öncesinde bir Afrikalı ataları bulunan 100 kişiyle yapılan birebir görüşmeleri içermektedir. Bu projeyi Tarih Vakfıyla birlikte yürüttüler. Yönetici grup Tarih Vakfı ama katılımcılar ve görüşmeyi yapanlar Afro- Türk derneği üyeleriydi. şimdi ben Aydın vilayetindeki Afro Türkler adlı lisans bitirme tezimi hazırlarken ilk çalıştığım arşiv bu arşiv oldu. şimdi internet üzerinden ulaşamıyoruz ama o dönem 2010 - 2011yıllarında ulaşılabiliyordu ama kısa zamanda tekrar hayata geçireceğiz. Bu çalışmada görüşmeler farklı farklı başlıklar altında toplanmış:  köken anlatıları, çocukluk dönemi, toplumsal yaşam adlı başlıklar altında toplanmış. Ben özellikle köken anlatıları bölümünü çalıştım, daha çok inceledim. özellikle bölgelere göre köken anlatılarının farklılaşması ve aynı bölgede yaşayanların ortak köken anlatılarına sahip olduklarını fark ettim bu şekilde dört farklı bölgeye belirleyebildim.

1-İzmir ve çevre köylerinde yaşayanların pek çoğunu azatlıların yerleştirilmesi döneminde buralara geldiklerini, Libya’dan gelenlerin olduğunu , Trablusgarp Savaşından  sonra gelenler ve daha eski tarihlerden beri azatlananların İstanbul’dan buraya gelip yerleştiklerini köken anlatıların da gördüm.

 



2-Aydın ve civar köylerine gelenlerin hacılar veya askerler tarafından getirdikleri

 

3- Muğla’da bulunanların Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın torunları olarak adlandırıyorlar kendilerini, çünkü onun maiyetiyle birlikte pamuk işçisi olarak geldikleri söyleniyor.

 

4- Ayvalıka gelenler ise mübadele döneminde Giritten Ayvalık’a gelenler oldukları saptanmıştır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder