27 Aralık 2016 Salı

Sevgiyle Anıyorum


Bu son işimizdi Mustafa abiyle, Mayıs ayı olmalıydı galiba, 2016 Dana Bayramının basın bildirisini yazmamı istemişti. Yazıp postaladım, en son Dana Bayramında görev alacak olanlarla birlikte son toplantıyı yaptık, bir hafta geçmeden ben hastalanıp amaliyat olmak zorunda kalınca Dana Bayramına katılamadım. Hastaneyi aradı, Toledeno gelmişti ve benim onunla tanışmak istediğimi çok iyi biliyordu, gelemem Mustafa abi dedim, hala hastanede kalmam gerekiyor, kan alıyorlar ya da serum takıyorlar, ben ölümden dönmüşüm meğerse, godya beni bu yıl yalnız görmek istemiş galiba dedim, üzülme dedi, merak etme görüşeceğiz ama bir daha görüşemedik.

AFRİKALILAR KÜLTÜR, DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ                                                           
     DANA BAYRAMI  Anadolu, içinde her daim farklı renkleri barındıran farklı kimliklere dair yaşanmışlıklarının izlerini taşıyan tarihsel bir birikimdir. Bu geçmişin arasında Afrika’nın siyah çocukları da yerlerini almıştır.  19. Yüzyılda Afrika kıtasının farklı bölgelerinden Osmanlıya getirilen köleler, özgürlüklerine kavuştuktan sonra İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla gibi farklı bölgelerde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ancak Anadolu coğrafyasında en yoğun siyah nüfusu, İzmir ve çevresine yerleştirilmiştir. Afrika’da yağmur mevsimi öncesinde kutlanan bereket şenlikleri kültü, İzmir de “Dana Bayramı” olarak, buradaki Afrikalılar tarafından kutlanmaya başlamış ve Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına kadar sürdürülmüştür.                                                                           İzmir’deki Afrikalılar çoğunlukla Türk mahallelerinde yaşarlardı. İzmir’in yoksul Sabırtaşı, Dolaplıkuyu, Tamaşalık, İkiçeşmelik ve Ballıkuyu mahalleleri Afrikalıların yerleşim yerleri olarak göze çarpıyordu.İzmir’de yaşadıkları mahallelere göre cemaatlere ayrılan İzmir Siyahları, Bornu, Afinni, Tağali, Cengi gibi isimlere ayrılıyorlardı.  İstanbul’daki saray ve konakların dadı, halayık ve harem ağalarına karşılık İzmir’de daha eski tarihlerden başlayarak ev bark kurmuş, türlü mesleklere girmiş Siyahlar vardı. Ancak Siyahlar iyi halli evlerde dadılık ve lalalık yaptıktan sonra azat edildiklerinde epey bocalamışlar, karın tokluğuna sefalet içinde yaşamak zorunda kalmışlardır.   İzmir’deki Afrikalıların her yıl yaptıkları “Dana Bayramı” vardı. Semt semt Arapların-Afrikalıların  Godyaları başa geçer, bu bayram tertiplenirdi. Godyalar ihtiyar Arap kadınlardı. Bunları bütün sene Afrikalı kadınlar besler, onları kabile reisi gibi çok üstün tutar, adeta Godya’lara taparlardı. Godya kabile üyesi kadınlarını tütsülerdi. Bu Godya veya Kolbaşıların İstanbul’da, zenci kadınların gizli bir örgütünün başı olduğu ve özellikle efendilerinden memnun olmayan kölelerin azat edilmesinde bu godyaların yardımcı olduğu ve gereken parayı da çalışan kölelerin bağışlarıyla elde ettikleri bilinmektedir. “Dana Bayramı” aracılığıyla bu insanlar, birbirlerinin hallerinden haberdar olurlar ve zor durumda olan, çocuk, kadın veya erkeklerin sorunlarını çözmek için çalışırlardı. Kimsesiz çocuklara, kadınlara Godyaların sahip çıktığı da bilinirdi. İstanbul’da ise  Mayıs ayı kutlamaları bu godyaların önderliğinde “Arap Düğünü” olarak yapılırdı.                                                                                       
Dönemin İzmir basınından edinilen bilgilere göre “Dana Bayramı”, üç hafta sürüyordu. İlk hafta en güzel giysilerini giyen, süslenen siyahlar ellerine zilsiz teflerini alarak, kendi dillerinde şarkılar söyleyerek, danslar ederek vilayet merkezine kadar dolaşırlar ve para toplarlardı. Hatta dönemin valisinden bile para aldıkları söylenir. İkinci hafta toplanan paralarla bir dana alınır ve renkli kumaşlarla, boncuklarla süslenirdi. Son haftada ise süslenen dana yine şarkılar ve danslar eşliğinde gezdirilir ve son gününde İzmir’de günümüzdeki adını bu bayramdan alan Bayramyerinde kesilir ve orada pişirilip yenilirdi.   Dönemin pek çok edebiyatçısında olduğu gibi Halit Ziya Uşaklıgil’in İzmir Hikâyeleri’nde Dana Bayramı tanıklıklarına rastlarız:“ Civelek Ziver’in hikâyesi gene böyle bir seyran esnasında başlamıştı. Zencilerin bir tane Dana bayramı olurdu ki İzmir’in sayılı günlerinden biri idi. Onların Afrika geleneklerinden getirdikleri bu   Kadife Kale sırtlarında İzmir’in Bahribaba üzerinden denize bakan bir noktasından yapılırdı. İzmir’de muhtelif kabilelerden gelme erkek kadın zenciler burada toplanırlar yerler içerler, oynarlardı. İzmir halkından büyük bir kalabalık da bunları temaşa etmek ve garip oyunlarını görmek için orada toplanırdı.”                                                                                                         
Afrikalıların torunları dedelerinin geleneğini 2016 yılında çıkış noktaları olan İzmir'de coşkuyla kutlamaya  hazırlanıyor. 2006’da Mustafa Olpak başkanlığında kurulan Afrikalılar, Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği etkinlikleri arasında yer alan “Bahar Şenliği Etkinlikleri” adıyla kutlanan “Dana Bayramı” artık uluslar arası bir nitelik kazanmıştır. Katılımcılar arasında çeşitli Afrika ülkesinden gelen misafirler yanı sıra, Amerika’dan gelen Afro-Amerikalılar ve çeşitli ülkelerden gelen araştırmacılar, gazetecilerde yer almaktadır.  Bu yıl uzmanlık alanı Osmanlı'da Kölelik olan Tarih Profesörü sayın Ehud Toledeno'da misafirlerimiz arasındadır. Tüm İzmir'i Dana Bayramının coşkusunu yaşamak üzere davet ederiz, saygılarımla!Mustafa Olpak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder