27 Nisan 2015 Pazartesi

Babamın ananesi, KARA AYŞE, kıvırcık saçlarımın tarihi

   Afro- Türkler konusundaki saha çalışmamızın çıkış noktasını kendi soy ağacımdan başlayarak, suskun bir geçmişin sorgusuyla, torunlardan dede veya ninelerini dinleyerek sonuçlandırdım. Anadolu’nun bağrında yanmış yüreklerden biriymiş meğerse babaannemin annesi. Bir Afrika kızı. Pamuk işçisi olarak Mısır’dan gelmiş diye söylenirdi hep. Kuzguni Arapmış…Bizim Araplığımız da ondan gelirmiş...Babannemin, babamın, halalarımın kıvır kıvır saçlarının sebebi de Afrika mirasıymış meğerse…
    Afrika kökenlilerle ilgili olarak yaptığımız, 12 Nisan 2010 tarihli sözlü tarih çalışmamızda, Arpaz köyü eski muhtarı 83 yaşındaki Mustafa Şen, işte o Afrika kızını anlattı bize: Adı Kara Ayşe,  Muhtar çocukluğunda görmüş onu, yaşadığı evi tarif ediyor, iri yarı, güçlü, uzun boylu, kapkara bir kadındı diyor. İki oğlunu ve kızını biliyor. Kara Ali, Kara Ahmet, Ümmü ve babannem Fadime.  

  Kara Ayşe buralara nerden gelmiş, nasıl gelmiş, bilmiyoruz. Sadece kulağımızda bize nakledilen bilgilerden bir kaçı kalmış. Mısır’dan, bir oğlan kardeşiyle birlikte, pamuk işçisi olarak önce Adana’ya gelmiş. Kardeşi ondan bir, iki yaş küçükmüş. 15,16 yaşlarındaymış, hastalanmış ve ölmüş. Kara Ayşe ise Arpaz köyüne nasıl gelmiş nasıl yerleşmiş bilen yok. Ölene kadar babannemin yanında yaşamış. Babam köyün yeni yetme delikanlısı, gece kahveden dönünceye kadar beklermiş onu. Uyumazmış o gelmeden. “ Üseyn, geldin mi, oğlum” demeden uyumazmış. Belki de hasreti derisinden daha kara bir yara, “kuzguni Arap” Kara Ayşe hakkında bilinenler bu kadar. 

3 yorum:

  1. Sözlü tarih çalışmaları devam etmeli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    2. kesinlikle katılıyorum size Şebnem hocam, bunun için çalışabileceğim somut alanlarda yer alamam ise kesinlikle benim başarısızlığım ve biliyorsunuz hayat şartları...Umarım çalışacak birileri çıkar...Selamlar bu arada.

      Sil